Karahasanlılar ve Atmalılar

Resmi kayıtlara göre, Karahasanlıların ve Atmalıların yaklaşık olarak 500 yıl aynı bölgede (Yeni-İl) yaşadıkları; en az iki yüzyıl gibi uzun bir süre de birlikte yaşadıkları ve isimlerinin bir arada anıldıkları tespit edilmiştir. Beraber yaşadıkları süre içinde, özellikle de federatif yapı gereği Atmalılar, Karahasanlıların da içinde bulunduğu ve 12 koldan meydana gelen federasyona idarecilik yapmışlar. Daha sonraki dönemlerde ise Kızkapanlılar ve Karahasanlılar da bu federasyonu uzun bir süre yönetmişler. 19. Yüzyılın başlarından itibaren de sadece Karahasanlılar bu federasyona reislik yapmışlar. Günümüz itibariyle Atmalı federasyonuna bağlı toplumların reisliğini halen Karahasanlılar yapmaktadır.

Karahasanlılar ve Atmalılar, bu süre içinde birbirleriyle adeta kaynaşarak, uzun, kalıcı ve güzel bir beraberlik meydana getirmişler. Hem Karahasanlılar, hem de Atmalılar, bu birlikten dolayı mütemadiyen büyük bir haz duymuşlardır. Bundan dolayı da bu iki toplumun adları zamanla birlikte anılmaya başlanmıştır. Öyle ki Karahasanlılar kendilerini hep “Atmalı Karahasanlılar” olarak tanıtırken; Atmalılar da kendilerini daima Karahasanlı olarak hissetmişler.

Karahasanlıların ve Atmalıların 1563 yılında Dulkadir Beyliği’nin bakiyesi olan bölgede, yaşadıkları tespit edilmiştir. Karahasanlıların, Atmalılarla adının bir arada geçtiği en eski tarihli kaynak, ise Maraş Ahkâm Defteri’dir. Bu defterde verilen bilgilere göre, Karahasanlıların 1816 yılında Atmalı aşiretine bağlı olduğu görülmektedir. Ancak, Karahasanlılar ile Atmalıların beraberlikleri bu tarihin öncesine dayanmaktadır. Bu tarihten sonraki bazı kayıtlarda bu beraberlikten söz edilmektedir. Mesela 1262 (1846) tarihinde ve 1304 (1888) tarihinde Karahasanlılar Atmalılara bağlı olarak zikredilmektedir. Daha sonraki döneme ait kayıtlarının bir kısmında da Karahasanlıların ismi ya Atmalıya bağlı olarak gösterilmiş, ya da Atmalı şemsiyesi altında zikredilmiştir.

Bekir Sami BAYAZIT’a göre, “Atmalı aşiretinin Maraş mücadelesinde hizmetleri büyüktür. Atmalı aşireti reisi, milli mücadeleye hizmetlerinden dolayı I. Dönem Kahramanmaraş Milletvekilliğine seçilir. Ancak Pazarcık Kaymakamlığını tercih eder. Halk kendisine paşalık unvanını verir ve yörede Yakup Hamdi Paşa unvanıyla anılır. ”

Araştırmacı yazar Mehmet DEMİR, bu konudaki makalesinde; “Malatya-Pazarcık bölgesinde yaşayan Atmalı Aşireti’nin reisliğini, Kızkapanlı Oymağından  “Kosayi Atmen” (Atmalı Köse) adında bir kişi yapıyormuş. Daha sonra Karahasan Oymağından Bozdağlar’dan sırası ile Karahasan Mehmet (Mamo) Ağa, İbrahim Ağa, Boz ağa, Asaf Ağa, Süleyman Ağa (Sılıki Bozağa), Yakup Hamdi Bey (Paşa), Ahmet Bozdağ ve oğlu Ali Bozdağ reislik yapmışlardır. Halen Atmalı Aşireti’nin reisliği Bozdağlar ailesindedir.” Pazarcıkta ikamet eden Bozdağlar Ailesi, Elbistan Karahasanuşağı’ndan gelmektedirler.” demektedir. (Bu bilgiler tarafımca da teyit edilmiştir.)

Görüldüğü üzere, Atmalıların ve Karahasanlıların adları bir arada yaşadıkları süre içinde hep birlikte anılmıştır. Bu iki toplumun adlarının resmi kayıtlarda beraber anılması, 1970’li yılların ilk yarısına kadar devam etmiştir.

Karahasanlılar Atmalı Soyundan Değildir

Yaptığımız araştırmalar sonucunda, aralarındaki bu güçlü ilişkiye ve uzun süreli beraberliğe rağmen, Karahasanlıların Atmalı soyundan gelmediğini tespit ettik. Şöyle ki;

Karahasanlıları, “Konar-Göçer Türkman Yürükânı Taifesinden” diye zikreden Cevdet Türkay, Atmalıları “Konar-Göçer Ekrad Taifesinden” diye ifade ediyor.

Diroka Kurd û Kurdistanê (Kürdistan Tarihi) adlı eserinde, Mehmed Emin Zeki Bey, Güney Kürdistan’da çeşitli yerlerde yaşayan Kürt aşiretlerin içinde değerlendirdiği Atmanikan için “5000 aileye kadar çıkarlar; Derben ve Bitlis dolaylarında yaşayan bu aşiret, yarı göçebedir. Yazın Muş ovasına inerler.” derken, Karahasanlı için “… asıllarının Türkmen olduğu mümkündür.” demektedir.

Diğer önemli bir kaynak olan, “XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi” adlı eserde, Karahasanlılar Türkman Cemaati” olarak ifade edilmişken, Atmalılar için herhangi bir etnik tanımlama yapılmamıştır.

Prof. Faruk Sümer’in, “Oğuzlar” adlı eserinde de (sayfa 303) Kara Hasanlu doğrudan Türkmen olarak geçmekteyken, Atmalı veya Atma adı hiç geçmemektedir. Atmalıların bağlı olduğu Rışvan adı da sayfa 308’te sadece Rakka iskânı sırasında Türkmenlerle savaşan bir aşiret olarak zikredilmiştir. (Bu kaynakta Rışvan aşiretinin Türkmen olup olmadığı hakkında bilgi verilmemiştir.)

15., 16. ve 17 yüzyıl Osmanlı arşiv belgelerinde Karahasanlılar Beğdili’ne bağlı Türkmen olarak belirtilirken, bu belgelerde Atmalı adı hiç geçmemektedir.

Ayrıca bu iki toplum son iki yüzyıl hariç aynı bölgelerde beraber yaşamamışlardır. Şöyle ki;

“XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi” adlı eserde, Atmalı Cemaati (aşireti) adı, 107, 108, 120, 131 ve 140. sayfalarda; Kara Hasanlı (Kara Hasanlu) cemaati adı ise 47 ve 132.  sayfalarda, yani ayrı yerlerde zikredilmekte ve aralarında herhangi bir bağ kurulmamaktadır.

Bir diğer belge olan Maraş Tahriri Defteri’nde (sayfa 164, 204 ve 208) açıkça Karahasanlıların, Karye-i Kalendur, Karye-i Gercain ve Karye-i Bük’e bağlı oldukları ve ziraatla uğraştıkları tespit edilmişken; Atmalı, (sayfa 303) Mezra-ı “Alma Bucağı nezd-i mezbur, tabi-i mezbur, Cemaat-i Atmalu ve gayriler ziraat iderler.” diye ifade edilmiştir. Dolayısıyla bu kayıtlarda Karahasanlılarla Atmalılar arasında bir irtibat söz konusu edilmemiştir.

Peki, aralarında bir soy bağı bulunmayan Karahasanlılarla Atmalıların adları neden son iki asırda beraber anılmıştır. Ya da Karahasanlıların adı neden Atmalılara bağlı olarak zikredilmiştir? Yaptığımız araştırmalara sonucunda son iki yüzyıldaki beraberliğin bir idari bağdan kaynaklandığını ve konfederatif bir yapı içerisinde, Karahasanlıların Atmalılara, Atmalıların da Rışvanlara bağlı olduğunu tespit ettik. Şöyle ki;

Mehmet ERÖZ’ün tespitlerine göre Atmalı (Atma) Boyu (Aşireti), Rişvan Uruğuna (Kabilesine) bağlı bir boydur. Yani Rişvan, boylar topluğundan ibaret bir konfederasyondur. Rişvan topluluğunun diğer kolu ise Sinemillilerdir.

Atmalı Boyu;
1-  Tilkiler,
2-  Kizirli,
3-  Haydarlı,
4-  Ketiler,
5-  Sadakalar,
6-  Kızkapanlı,
7-  Karahasanlar,
8-  Karalar,
9-  Ağcalar,
10-Turuçlu,
11- Kabalar,
12- Mahkânlı
oymaklarına ayrılmaktadır.

Sinemilliler ise;
1- Haydar,
2- Nadar,
3- Kalender
4- Aziz
olmak üzere 4 kola ayrılmışlar.

Görüldüğü üzere bu konfederatif yapının üst birimi Rişvan’dır. Nitekim Mahmut RIŞVANOĞLU da “Rişvanlar, boylar topluluğundan ibaret bir konfederasyondur… En fazla bulundukları yer, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Kurt Dağıdır (İslâhiye yakınında)… Burada iki uruk (kabile) veya boy (aşiret) mevcuttur. (1-Atamalı boyu, 2-Sinemli boyu) Diğerleri bunlara bağlıdır.” demektedir.

Dolayısıyla ilgili tüm kayıt ve belgelere göre Karahasanlıların soy olarak Atmalılara bağlı olmadığı ortaya çıkmıştır.

Diğer taraftan, Rışvanlar ile topluluğun unsurları olan Atmalılar ve Sinemilliler aynı soydan olmadığı gibi, Karahasanlılarla Rışvanlar, Atmalılar ve Sinemilliler de aynı soydan değildir. Dahası, aşağıda gösterildiği üzere Atmalılar ile kendisine bağlı 12 kolu arasında ve Sinemillilerle kendisine bağlı 4 kolu arasında bir soy bağı bulunmamaktadır.

Rışvan Konfederasyonu’na bağlı toplumların etnik yapısına ilişkin tablo:

Aşiret/Boy/Oymak

Etnik Yapısı

Bağlı Olduğu Boy

Rışvanlar

Türkmen

İğdir

Sinemilliler

Ekrad

 

Aziz

Türkmen

Avşar

Haydarlı

Türkmen

Avşar/Kırgız/Beğdili

Kelender

Türkmen

Eymür/Dodurga?

Nadar

Türkmen

Kınık?

Atmalı

Ekrad 

 

Tilkiler

Türkmen

Beğdili

Kizirli

Türkmen

Döğer/Beğdili

Haydarlı

Türkmen

Avşar/Kırgız/Beğdili

Ketiler/Ketilli

Türkmen

Bayad

Sadakalar

Türkmen

Bayad

Kızkapanlı

Türkmen

Bayad

Karahasanlılar

Türkmen

Beğdili

Karalar

Türkmen

Avşar

Ağcalar

Türkmen

Bayad

Turuçlu/Turuşlu

Türkmen

Beğdili

Kabalar

Türkmen

Beğdili/İğdir (?)

Mahkânlı

Türkmen

Bayındır/Beğdili

Not: Bu tablo aşağıdaki kaynaklara dayanılarak hazırlanmıştır.

                                                   ,
1- Ahmed REFİK, Anadolu’da Türk Aşiretleri (966-1200)

2- Cevdet TÜRKAY, Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler,
3- Yusuf HALAÇOĞLU, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650)
4- Yusuf HALAÇOĞLU, XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi,
5- Refet YİNANÇ ve Mesut ELİBÜYÜK, Maraş Tahrir Defteri,
6- Mehmet ERÖZ, Doğu Anadolu’nun Türklüğü

Kısacası bu konfederasyon, bir alt kimlik-üst kimlik tarzındaki teşekkülden ziyade, idari bir yapılanmayı ifade etmektedir

Sonuç olarak, ne Karahasanlılarla Rişvanlar arasında, ne de  konfederasyonun iki kolu olan Atmalılar ile Sinemilliler arasında bir soy bağı bulunmamaktadır. Ancak buna rağmen Karahasanlı ve Atmalı ilişkileri tarihi önemi olan, çok derin ve sağlam temeller üzerine kurulmuştur. En önemlisi de bu iki toplum birlikte yaşamayı gönüllü olarak gerçekleştirmiştir. Hatta bu iki toplum günümüzde her ne kadar ayrı bölgelerde yaşıyorsa da tamamen birbirinden ayrışmış değildir. Çünkü günümüzde halen hem Karahasanlılar içinde Atmalılar; hem de Atmalılar içinde Karahasanlılar bulunmaktadır. Diğer taraftan uzun bir süre beraber yaşayan bu iki toplum arasında kız alıp vermeler gerçekleşmiştir. Dolayısıyla Karahasanlılar, aslen Atmalı olmamasına rağmen, Atmalılarla hısımdır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR:
Yusuf HALAÇOĞLU, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650)
Maraş Ahkâm Defteri, Numara: 5, s. 153, Hüküm:1
Osmanlı Arşivleri, Dosya No:3 Gömlek No:26 Fon Kodu: A.}DVN.MHM.
Osmanlı Arşivleri, Dosya No:1494, Gömlek No:13, Fon Kodu: DH.MKT.
Refet YİNANÇ ve Mesut ELİBÜYÜK, Maraş Tahrir Defteri
Bekir Sami BAYAZIT, 1865-1866 Kürtdağı, Cebeli-i Bereket Kozanoğulları İsyanı ve Güneydeki Aşiretlerin İskanı,
Mehmet DEMİR, Atmalı ve Karahasanlıların Tarihine Ortak Bir Bakış,
Aşiretler Raporu, Kaynak Yayınları 2. Baskı
Cevdet TÜRKAY, Başbakanlık Arşivi Belgelerine Göre Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler,
Mihemed Emîn Zekî Beg, (Diroka Kurd û Kurdistanê) Avesta yayınevi
Yusuf HALAÇOĞLU, XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi,
Faruk SÜMER, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanları, İstanbul 1999, ,
Mehmet ERÖZ, Doğu Anadolu’nun Türklüğü
Mahmut RIŞVANOĞLU, Doğu Aşiretleri ve Emperyalizm,
Ahmed REFİK, Anadolu’da Türk Aşiretleri (966-1200)
Ali Gültekin BİNİŞ, Soy Olarak, Ne Karakeçiliyiz, Ne De Atmalıyız isimli makalesi,

0 Replies to “Karahasanlılar ve Atmalılar”

  1. sayan ali bey sözlerinize bakılırsa bizi türkleştirmeye çabaladıgınızı görüyoruz. biz nerde duracagımızı biliyoruz insanların aklını deyiştirmeye çabanız yetmez.

    05 Ağustos 2012, 17:25
    Sayın Ali bey bu araştırmadaki düşünceniz nedir ? Yıllardır biz karahasanllilar kürtçe konuşuyoruz fakat Türkiye’de yaşıyorsak illaki türkçe konuşmak zorundayız fakat Kürt dilini asla kesemezsiniz biz ne kadar Türk küs desekte bu saat ten sonra bizi kimse kabul etmez bu bir gerçektir bırakın halkımız nasıl konuşursa konuşsun rahmetli Ahmet Kaya’nın bir sözü vardır kürdün ölene kadar ondan sonrası gerisi boş ….

    Sayin Ali bey abi siz diyorsunuzki karahasanllilar hiç bir yerde Kürt oldukları gösteren bir belge bir şeye rastlamadım diyorsunuz şuan her şey bir kalemin ucunda nasıl bir saat,te yasa deyişiyorsa türkiye de herşey anlık değiştirilir Recep Tayyip için yasa deyişiyorsa saniyelik karahasanllilar’ın içinde saniyelik türkmenleştirebilirsiniz türkleştire bilirsiniz şuan yurt içi yurt dış olmak üzere 17 bin karahasanlı var bunlara yalan yanlış fikirlerinizlen aklılarını karıştırmayın insanların mebalini ve günahını almayın Kürt olmakta ve Kürt’çe türk’çe konuşmaktan memnundurlar. maksadım sizi kırmak deyil ama sizin niyetiniz beli türkleştirme politikası içindesiniz.

    Not: Muhittin Bey yorumlarınız bir önceki yorumla birleştirildi.

    • Muhittin bey, Kimseyi Türkleştirme çabam ve niyetim yok. Elbette ki nerede duracağınıza kendiniz karar vereceksiniz. İlmi gerçeklerin dışına çıkmamaya azami itina gösteriyorum. Neticede çalışmalarım ortada. Lütfen ortaya belge koymadan benimle tartışma yoluna girmeyin. Çünkü belgesiz konuşanlara cevap vermeyeceğim.
      Saygılarımla.

      06 Ağustos 2012, 08:13
      Muhittin Bey; eğer kitabımın tamamını okuyup, tam olarak anlamış olsaydınız bu ifadeleri kullanmayacaktınız. Kabul etseniz de etmeseniz de ilmi bir araştırma yaptım. Senin dediğin gibi tarih bir kalemin ucunda değil. Tarih belgelere dayanır. Belgeler de kanunlar gibi insanların canı çektikçe değiştirilemez. Ayrıca “Yalan, yanlış fikirlerle insanların aklını karıştırmayın” diyorsunuz. Yalan ve yanlış fikirlerimden bu kadar eminseniz, ortaya belge koyup ıspatlayın.

      Kısacası, ben kimseyi “Türkleştirmeye” çalışmıyorum. Ancak Karahasanlıların Türkmen olduğu gün ve ay gibi gerçek. Ama siz kendinizi ne olarak görmek istiyorsanız öyle görün. Zaten bu konuda farklı bir şey söylemedim ve yazmadım Tam aksine, herkesin hayat tarzına ve kabullerine saygı duyuyorum. Bu yüzden kitabın “Sonuç” bölümünde “Karahasanlıların aslı Türkmen’dir. Ancak, uzun bir tarihi ve sosyolojik süreç içinde Kurmanca konuşan ve günümüzde de bu dili kullanan bir toplumu sadece Türkçe konuşmaya zorlamak hem doğru bir yöntem, hem de kısa vadede gerçekleşmesi mümkün olan bir husus değildir. Kaldı ki bu tarihi ve sosyolojik süreci geriye döndürme gibi bir gaye ve gayret içinde olmadığımı özellikle belirtmek isterim.” demiştim.

      Özel Not:
      1) Kitapta yanlış gördüğünüz yerlerin üstünü çizin ve sizce doğru olan şekline ait belgeleri bana gönderin; ben de yaptığım yanlışları (!) düzelteyim.
      2) Samimi sorular için, “İletişim” bölümündeki e-posta ve teleffon numaramı kullanabilirsiniz

      Tüm Karahasınlıları saygıyla selamlıyorum.

  2. muhittin beyin söylem tarzına asla katılmadan şunu belirtmek durumundayım; öncelikle detaylı çalışmalarınız için teşekkür ediyorum, emeğinize sağlık. evet dayandırdığınız belgeler sonuçların detaylı bir çalışmanın ürünü olduğunu net bir şekilde gösteriyor. osmanlı-genelkurmay-t.c. vb. kaynaklrın nasıl bir yaklaşımla yazıldığını maalesef hepimiz biliyoruz ki gayrı resmi tarih diye birşey var gündemde. genelkurmaya kalırsa kürtler “kart kurttan” oluştu, güneş dil teorisi diye hala anlam verilememiş bir teori var tarihte. alevilerle ilgili başka ermenilerle ilgili başka belgeler var. bu kadar karmaşanın içerisinde osmanlı belgelerine dayanan bilgilere herkesin innmasını onaylamasını beklememeliyiz. ki unutmayalım osmanlı belgeleri ayrı bir dille (bir tür şifreleme) yazılmıştır ve bu dili bilen sayısı çok azdır. avrupadan gelip aşiret yapılarını inceleyen insanların önemli kitapları var ve osmanlı kaynaklarıyla tmamen çelişmekte. size belgelerle de cevap vermek isterdim ama tam güvenmediğim belgelerle kılıçdaroğluluk yapmak istemem 🙂 iyi geceler.

    • Ersoycugum, etnik yapimizla ilgli bölümü yazarken Cumhuriyet dönemine ait kaynaklari dikkate almadim. Genelkurmay kayitlarini da esas almadim. Bu bolüm icin esas aldigim kaynaklarin tamami Dulkadir Beyligi ve Osmanli Dönemine aittir. Bu kaynaklar elbetteki resmi kavitlardan olusmaktadir. Ancak bu kayitlari Cumhuriyet dönemi kayitlarla karsilastirmak dogru degildir. Cünkü bu kayitlar etnik kaygilarla yazilmamistir. Bu kayitlarda sadece Türkmenlerden bahsedilmiyor. Cumhuriyet Döneminin
      aksine Osmanli kayitlarinda tüm etnik yapilardan bahsedilmektedir. Mesela bu kayitlarda teba olarak sık, sık “Ekrad”dan yani Kürtlerden, Araplardan, Gürcülerden, Ermenilerden, Rumlardan vs. bahsedilmektedir.
      Diger taraftan Karahasanlilari Kürt olarak gösteren hic bir tarihi kayit da bulunmamaktadir

  3. Karahasanlıların Tarihi

    Karahasanlılar Urfa’dayken talihsiz bir durumla karşılaşırlar. 1300’lü yıllarda Moğol haimiyeti sırasında, Urfa civarında küçük bir oba olarak yaşayan Karahasanlılar, Moğol askerleri tarafından ablukaya alınır. Askerler önce oba halkıyla bir meselelerinin olmadığını, sadece orada gecelemek istediklerini açıklarlar. Ancak daha sonra, misafir oldukları bu obanın beyinden kendilerine gecelik kadın verilmesini isterler. Bu durum karşısında oba ileri gelenleri, oturup bir plan yaparlar. Bu plana göre, önce bu taleplerine olumlu cevap verilir ve akşamdan itibaren askerlere bol oranda içki içirilerek sarhoş edilir. Ardından da kadın kılığına girmiş oba delikanlılarınca çadırlarda konaklayan Moğol zabit ve askerlerin hepsi öldürülür. İzlerini silmek için de bu askerler silahlarıyla birlikte bir sarnıca atılır.

    Yaşanan bu olumsuzluklar sonucunda, orada daha fazla kalamayacaklarını anlayan Karahasanlılar, adaleti ve tebaasını koruması ile ünlü olan Dulkadiroğlu Beyliğine sığınmaya karar verirler. Gece çadırlarını söküp yollara düşerler. İlk olarak Besni’ye giderler. O zamanlar büyük bir şehir olan Besni aynı zamanda Dulkadiroğlu Beyliğinin de başkentidir. Dulkadiroğlu beyi yeni gelenleri ağırlar ve kendilerini güvende hissetmeleri için Karahasan’ı özel hizmetine alır.

    Git gide artan Moğol baskıları, Dulkadiroğlu Beyliği içinde dayanılmaz bir hal almaya başlayınca Beyliğin başkenti Elbistan’a taşınır. Tebaası ile buraya yerleşen Dulkadiroğluları daha önce de kendilerine ait olan bu bölgede bazı yeni düzenlemeler yaparlar. Bu arada Karahasan’ı, Dulkadiroğlu Beyi adına bölge dâhilinde gelip giden göçerlerden icar toplamak ve yerleşik durumdaki halktan da vergi tahsil etmek gibi işleri yapmak üzere, şu anda yerleşik bulunduğumuz bölgeye uç beyi olarak gönderirler.

    Karahasan bu bölgenin yapısını ve gelirini gördükten sonra, fikrini değiştirerek, kendi adına hareket etmeye başlar. Vergi ve icar gelirlerini alamayan Dulkadiroğlu Beyi, haber salarak, derhal toplanan vergilerin göndermesini ister. Ancak Karahasan, gelen habercilerle Beye çeşitli hediyeler gönderip, şu ricada bulunur. “Beyimizin emirleri başımız üzere. Ancak, Bey bize “evladım” derdi ve biz de onu öz babamız bilirdik; eğer bu doğru ise müsaade etsin oba olarak, bundan sonra burada yaşayalım.” der. Bey, bu güzel sözler üzerine, Karahasan’ın isteğini kabul eder. Bunun sonrasında, Elbistan’dan başlayarak Malatya-Sivas-Adıyaman üçgeni üzerindeki Söğütlü Çayı ve çevresi artık Karahasan’ın toprağı haline gelir. Karahasan’ın ilk yerleştiği yer şu anda Kistik köyü sınırları içindedir. Bu köyde Karahasan’a ve obasına ait olduğu tahmin edilen yaklaşık 50-60 mezar bulunmaktadır. Yavuz Sultan Selim, 1515 yılında Çaldıran savaşına giderken, Şah İsmail taraftarı olduğuna inandığı Dulkadiroğlu Beyliğini cezalandırmak için, Elbistan üzerine yürümüş ve Elbistan ovasında yaklaşık 40.000 kişiyi kılıçtan geçirmiştir. Bir kısım Dulkadiroğlu Beyliği aile efradı, atlarının nallarını ters çakıp kaçmayı başarmıştır. Karahasanlılar, bu durumda kendi adamlarını kendi bayrağı altında toplayıp Yavuz Sultan Selim’in huzuruna çıkarlar. Kendilerinin Osmanlı’ya bağlı olduklarını, Şii ve Alevi olmadıklarını, beyan edip aile efradı ve adamları ile emrinde olduklarını söylerler. Yavuz Sultan Selim bu biati kabul eder. Ancak, topraklarında güvenliği sağlamalarını, Şiiliğe meydan vermemelerini emreder.

    Karahasanlılar Osmanlı Devletinin desteğini arkasına alınca artık yeteri güç sahibi olurlar ve bölgede bulunan diğer insanlar üzerinde baskı kurmaya başlarlar. İlk önce bölgeyi devamlı olarak kullanan yarı göçebe durumdaki Sadaka’ları bu bölgeden atarlar. Ancak çevre aşiretleriyle münasebetlerinin iyi olmaması nedeniyle Karahasanlılar, güvenlik açısından yerlerini değiştirmek zorunda kalırlar. Sırası ile önce şu anda Lalolar olarak adlandırdığımız bölgeye yerleşirler. Daha sonra Karahasan Uşağı köyüne yerleşirler.

    Ali bey abi peki bunu kim yazmış biliyormusunuz tarihi anlatıyor hangisi doğru sizin anlatiklarinizmı ? Yoksa bunu yazanmı? kitabinızı okumak henüz nasip olmadı

    • Muhittin kardeşim, resmiyetten vazgeçip “abi” dediğine göre, ben de sana artık “hala torunu” diyebilirim.
      Karahasanuşağı/Elbistan Vikipedi’sinden aldığın bu yazı bana ait. Ancak kitaptaki Tarih bölümü daha detaylı ve 32 sayfadan oluşuyor. Kitapta burada olmayan birçok tarihi olay anlatılıyor.
      Demek ki, halaoğlu okumadığın kitaptaki tespitlerim üzerinde benimle tartışıyorsun.
      Bir an önce, önyargılardan uzak bir şekilde kitabı okumanı tavsiye ederim.
      Allah’a emanet ol.

  4. Ali bey öncelikle çalışmalarınız için teşekkür ederim.Ben Kizirli’yi Atmalı içerisinde öğrendim okumalarımda ama siz Kizirli’yi Türkmen Döğer olarak yazmışsınız.Kizirli lerin Atmalı olmayıp Döğer li olduğuna kanıtınız nedir?
    Bizim 5 6 kuşak önce atalarımız Pazarcık Kizirli,Karalar köyü yakınındaki Beydili(Sünni Türk köyü) köyüne(nedenini bilemediğimiz bir husumet ya da kavga sonucu) gelip yerleşmişler.Dedelerimizin adı 6 kuşak boyunca İbrahim Kiya ve Karaçor Mustafa(buradaki karaçor ismi bir karaçorlu hatırına verilmiş) olarak torundan toruna geçmiştir.Beydiliye dedelerimiz yerleştikten sonra orada muhtar olmuşlar ve oraya daha sonra gelen Atmalı’lar isimli bir aileyi gidip baktıklarında daha önceden bir bağlantıları olmalı ki ‘köylü sizi kovsa da gitmeyin,biz size yardımcı oluruz’deyip yer ve arazi verilmiş(belki 150 belki 200 yıl önce).Biz de Atmalıları akrabamız zannediyorduk.Sizin Kizirlileri Türkmen Atmalıları Kürt olarak ayırmanızda ki kanıtınız nedir acaba,cevabınızı merakla bekliyorum.

    • Samet Bey, makalemle ilgili kaynaklar yazının altında belirtilmiştir. Ayrıca Elbistan’daki Kizirlerle ilgili yazımda Kizirlere ait genel bilgiler kaynak gösterilerek verilmiştir. Atmalılara bağlı Kizirlerin bir kısmı Elbistan’da, bir kısmı da Pazarcık’tadır. Size yazının linkini veriyorum:( http://aligultekinbinis.com/karahasanlilarin-koyleri/kizirler-domolarelbistan )

      Samet Bey Kizirler kayıtlarda şöyle geçmektedir: “Kizir Kadılu Cem.” “Kizir Kethüda Cem.” “Oğuzların Döğer Boyundandırlar”, “Türkmendirler.” “Döğermi Taifesindendirler.”
      Kaynaklar ise;
      Doğu An.Türklüğü M.Eröz
      Yusuf HALAÇOĞLU, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650 ‘dir

  5. Ben öncelikle sunun altini kalin cizgilerle cizmek istiyorum,Kürd oldugum icin gurur duyuyorum.Tarihci arkadasimizin türk tarih kurumunun(günes dil teorisi)ve sark islahat fermanlarindan ve belgelerinde gecen türklestirme ve asimile edip merkezilestirme formilasyonunun fratin batisi dedikleri yani Alavi Kürdlerinin yogun olarak yasadiklari antep maras malatya sivas adiyaman türklestirme ve asimile etme projelerinin bir davami biciminde devam etmis,simdi gelelim kayi ayi oguz boylarinin gercekliklerine ne bir erkoolog antropolog etimiloji lingistik tarihci bunlarin varligini tespit edememistir.Tespit edilememesis türk tarih kurumunun 1930da cakma köken irk tarih yaratma ve bu yarattiklari uydurma boylar uzerinden anadoludaki tüm yerli kadim basda kürtler olmak uzere bu teori üzerinde nokdalama yapistirma Alavi kürtleri türkmen sünnü kurtleri türk olarak nitelendirme calaismalarinin devamidir.Simdi türkmen kökeni uzerine bir kac sey yazalim ne türkler nede türkmen dedikleri cakma olusum irk yada millet deyildir türkmenler tarihde kolaman olarak ortaya cikmis bugunku suriye bölgesinde on asyadan getirdikleri emevi abbasi memluk donemindeki parali yada köle afgan arap mongol fars cerkez karisimi uydurma bir millettir.Ne bir etnitiseleri vardir nede irkleri o dönemin savas gücünün ortaya cikardigi bir toplum konusduklari dil ayni simdiki türkiyede türklerde oldugu gibi uzlasma dilidir.Etimilojik bir kökeni yokdur arapca kürtce farsca ermenice rumca yunanca ve avrupa dillerinden aldiklari kelimelerden türetilmistir.Inanmayan varsa türkce sözlüge baksin 25 bin kelimeden sadece 2 bini türkcediki onlarda mongolca, mevcut türklük uydurma cakma bir olusumdur.dolayisiyla tüm bilim adamlarin hatta türkiyedeki ünevirsetelerinde kabul ettigi türkcenin uzlasma dili oldugu saptamasindan yola cikarsak saf bir etnik yapiya sahip olmadiklarini görürüz ve bu tez üzerinde karasanlilari türk olmayan türk etnisitesine baglamak tarihsel bir katliamdir karasanlilar kürd ve kurdistanidir.türk tarih kurumu yaratmis oldugu cakma türkluk üzerinden yillarca bize acik bir yalan söyledi neymis efendim selcuklular türkmus.Simdi inanmayan varsa iran tarihinden alinti yapasin selcukiyan bir afgan fars milletindedendir.Inanmayan türk tarih kurumunun belgelerine bakabilir orda sunu göreceksiniz selcuklu dili farsca diye gecer.türk tarih kurumu erd u ru yu ertugrul al pasrsiyi alpaslan parsi adindanda anlasilacagi gibi pars yani farsdir bunlari türkceye uyarlayip bize yamadi ve butun bir toplumu bu formalisyon uzerinden nokdaladi.Benimde mensup oldugum karasandan afsinin kocovasina gelen köyün ismide ayni bu dönemlerde 1930 daki günes dil teorisi ekseninde ve türk tarih kurumunun sark islah pilanlari cercevesinde kocciva (koc göc demekdir civa yer göc edilen yer dir kurtcesi Kocovasi olarak degistirildi.Bizim türklerle yani türkce denen cakma dili konusan kesimlerle hic bir alakamiz yok bir alaka olmus olsaydi bizim 1 km uzagimizdaki tatlar ve benzeri turk koyleri türkce konusurken biz onlarin icinde nasil kurd olmayi basardik.Karagecili yani qarageciya kar kürtce emek is kelimesinin karsiligidir ge ot yada tarim ürünlerinin kökenidir ciya yeri anlaminda kar a ge ciye tarimla ugrasan millet anlamindadir.Karagecililer su an belucistan denilen otonom bolgede yani iranda halen kürtce konusurlar ve kürtceleri anadolu kürtcesiyle ayni sekilde benzemekdedir.ayrica anadolunun icinde yasayan konya kirsehir civarinda bulunan karagecililer onca türk köyünun icinde halen kürdce konusurlar.Sayin tarihci abimiz cem vakfinin izzettin doganin tezlerinin tezgahina gelip tarihde olusturulmus bir milletin kökenine kürtleri dayandarmak istemekdedir bilinci yada bilincsiz bir dönem su politikalari yapiyorlardi alevi kürtleri horasan kökenlidir ve türkmendir deniliyordu iran horasanin türkmen olarak gösterip özellikle maras malatya sivas adiyaman antep kürdlerinin bilincini bozarak yozlastirarak sisteme yamamaya calisiyorlardi simdi inanmayan varsa sadece 2 dakikalik arastirma yapsin iran horasani arstirsin iranda otonom bir kurd bolgesidir iran anayasasina göre ici bos bir yasa olsada kurdistan olarak gecer.Horasani karasani benzerligine iyi dikkat edin ayni zamanda horasan kurtcesi bire bir maras malatya ic anadolu kurtcesiyla aynidir iran ve osmanlilarin 1639 karsi sirin anlasmasi dan once ve sonrasi horasan kurtleri su anki dogu kurdistan bolgesinden horasana ayni donemdede ic anadolu kurtleri kurdistanin batisinda anadoluya sürgun edilmistir.Ve ayni milletin evlatlaridir ki ebu muslum horasani bir kurddur daha oncede orda kurtler yasamakdaydi .Artik türk ulus mantelitesi cercevesinde sen turksun sen busun sen oguz boyusun kayi ayi boyusun yalanlari bitti

    • Sayın Emirhan Gülkaynak,
      Doğrusu dersine de iyi çalışmışsın. Fakat yanlış yerlerden çalışmışsın. Bu söylediklerinle ilk defa karşılaşmıyorum. Bunların hepsi içi boş tezlerdir. Bu güne kadar hiç birine ait belge gösterilememiştir. İran kaynakları referans gösteriliyor ama asla belgeleme yapılmıyor.
      Size göre Selçuklular bile Farstır. Hatta biraz zorlasanız Kürt çıkıyor. Alparslan (Alp Arslan)’ı bile Al-Pars-Lan diye ayırıp Farisi yapmışsın. Bravo vallahi(!) Zaten şimdi moda oldu. Belge bulmak yerine kelimelerle oynamak adet haline geldi.
      “Koçovası”nı bile “Göç edilen yer” olarak kabul etmişsin. Öyle olsa bile bu isim de Türkçedir. Ta 1530 yıllarında bu köyün adı “Koç Ovası” olarak geçmektedir. Daha sonra ise 1285 (1868) yılı kayıtlarında (Halep Salnamesinde) görüldüğü gibi köyün adı “Koçabad” olarak geçmektedir. Şimdi ise tekrar “Koçovası” olmuştur. Karahasanlılar buraya sonradan yerleşmiştir. Yani yerleştiklerinde bu yer zaten Koçovası adıyla biliniyordu.
      Horasan ise Büyük Selçuklu Devletinin ilk kurulduğu yerdir. Yani orası eskiden bir Kürt yurdu değil, Türk yurduydu. Şimdi ise bu bölgenin bir kısmında Azeriler, bir kısmında Afganlar, bir kısmında da Acemler yaşamaktadır.
      Türkçe içinde 2 bin kelime olduğunu söylüyorsun. Oysa benim yaptığım bir araştırmada sadece “Kürtçe” sanılan 4000’e yakın kelimenin öz Türkçe olduğunu gösteriyor. İran’da konuşulan Kürtçenin Maraş Malatya yöresinde konuşulan Kürtçe ile aynı olduğunu söylüyorsun. Ancak ;
      1- Öncelikle bahsettiğiniz dil Kürtçe değil “Kurmanca”dır.
      2- Bu dil Osmanlıcanın benzeri bir dildir. Bu dilin tamamına yakını Türkçe, Farsça ve Arapça kelimelerden oluşmaktadır. Hatta Kurmancanın, yani bizim yörede konuşulan dilin içinden Türkçe, Farsça ve Arapça kelimeleri çıkarttığınızda geriye hiç bir şey kalmaz. Biraz dilbilginiz varsa bunu deneyin, bakalım elinizde ne kalacak.
      Türkmenlerin kölemen olduğu, hatta hızınızı alamayıp, Türklerin ve Türkmenlerin çakma bir ırk olduğunu, bir millet olmadığını, Afgan, Arap, Moğol, Fars ve Çerkez karışımı uydurma bir millet olduğunu söylüyorsun. Bu tarihi bilgilerin karşısında donup kaldım. Adeta karşımda yükseklerde uçan bir tarih dehası görüyorum. Size tavsiyem bu iddialarda bulunurken ayakların biraz yere bassın.
      Yazdıklarınızdan anlaşılan o ki, dünyada Türk veya Türkmen diye hiç bir millet yoktur.
      Türklerin Moğol, Afgan ve Çerkezlerle akrabalığı var ama Arap ve Farslara hiçbir ırki bağı yoktur. “Çakma” lafına gelince ancak o bölgede en son Türkler için kullanılabilecek kaba ve çirkin bir tanımlamadır. Bunu herkesten önce yabacı tarihçiler bir saygısızlık olarak kabul ederler.
      Karakeçilierle ilgili söylediklerini ise nereden aldın bilmiyorum. “Kara” ve “Keçi” kelimeleri bile bu aşiretin menşei hakkında yeterli bilgiyi veriyor. Karakeçililer öz be Türk’tür ve Oğuzların Kayı boyundan gelmektedirler.
      İddialarınız konusunda, özellikle Karahasanlılar ne kadar araştırmanız var, elinizde hangi belgeler var bilmiyorum. Karahasanlıların Türkmen olduğuna dair elimde hayli belge var. Hepsi de Osmanlı kayıtlarından alınmıştır. Ben “Kürdüm” diyorsun. O senin bileceğin bir şey. Ancak Karahasanlı olduğuna göre senin Kürt olma ihtimalin sıfırdır. Fakat kendini nasıl görmek istiyorsan öyle gör. Sadece kendini Kürt görmek için Türklere ve Türkmenlere hakaret etmeni kınıyorum.
      Kısacası ben yazdıklarımı belgelere göre yazıyorum. Siz de yazdıklarınızı belgeleyin, o zaman üzerinde daha net olarak tartışalım. Aksi halde birbirimizi boşuna yormayalım.

  6. Sizin yukarda cevap verdiginiz konularin tek bir belgesi bile olamaz sadece turk tarih kurumunun sark islah projelerin Maras Kurtlerini turklestirmek icin kullanmissiniz.bilincli yada bilincsiz bunu bilemem, bana tarafsiz Antropologarin ve dil bilimcilerin belgelerini ortaya cikarin Arkologlarin ve tarihcilerin yazilarini belge olarak sunmalisiniz. Osmanli arsivlerini siz bizzat okudunuzmu yoksa sadece kamuoyuna verilen ve egitimde kullanilan sahte turk tezlerinimi okudunuz,ici bos tezler diyorsunuz verdigim bilgilerin tamaminin ici doludur.Bu yaklasiminizla aslinda siz kendinizi göklere cikarmissiniz ki bir hemserimim butur arastirmalarindan gurur duyarim. Mesubu oldugunuz karasan Kurtlerini olamayan yaratilmis turk irkina dayandirarak.Mongol tarihinin bir bölümunu turk tarihi diye alip yer turkler gök türkler orta türkler diye alan bu resmi turk tarihi bilsinki bu bu uydurma tarihlerine mongollar gülmekdedir.Türk diye bir irk yokdur Mongolar vardi onlarlada anadoluda yasayan sadece Timurlengin ve yildirim beyazit in 1400 deki Ankara savasinda Timurleng ordularinin osmanli ordusunun adeta uzerinden gecince ortaya bir kisim mongallar turedi onlarin torunlari evet var anadoluda oda sadece yuzde bir.Orta asya turk cumhuriyetleri denilen kesimlerin hepsi mongoloji de gecer irk olarak mongollardir cinlilerde dahil simdi sen Karasanlilarin Mongol yada Cinli oldugunumu idda ediyon bir aynaya bakarmisin Fizik olarak kime benziyon bir Ari irki mehsubunami yoksa gözü cekik boyu 1.30 olan bir orta asyaliyami Karasanilerin etimilojik orarak dili degisti tamam kabul edelim Biyolojik olarak Fiziginizdemi degisti bunu bana bir aciklarmisin fizik ve beden olarak nasil degistiniz.Tüm canli bilimine küfür edercesine bir degisimden bahsetmissiniz evet yazilar degisir ama Biyoloji Bilimi Etimiloji ve Antropoliji yalan soylemez bilgilerinizi bu yonlu saglam yerlere dayandirmak zorundasiniz.Bu katil tekci devlet daha dune kadar Kurtler yok diyordu ve belgelerde sundu ama kimin belgesi kendilerinin belgelerini ve simdi evet Kurtler vardir diyorlar ve anlasmalar yapiyorlar ornek Guney Kurdistan.Öyle bir sey yazmissinizki Horasan türk yurduymus yine türk tarih kurumunun belgelerinden faydalanmissiniz peki ismi Kurtce olan bir yer nasil turk yurdu oluyor.Anadolu selcuklu yurdu Suriye selcuklu yurdu Irak selcuklu yurdu Horasan selcuklu yurdu kac yurdunuz var bu yalana inaniyormussunuz simdi Anadolunun dogusu yani Kurdistan turk sömürgecilerinin sömurgesinde ic bolgelerde tek bir turk köyü bile bulamassiniz varsada Ermeni koylerine yerlestirilmis Macir ve tatarlar Azariler sayilari 200 bin deyil ama bu devletin sinirlarinda simdi Kurdistan turk yurdumu oldu. ABD geldi Iragi isgal etti ABD yurdumu oldu Afganistani isgal eddiler ABD yurdumu oldu tarihde barbar selcuklu yani parali asker talancilar Horasani isgal etti diye Horasan turk yurdumu oldu ki selcuklularin dili Farscadir acinda bakin türk tarih kurumu bile red edemez cunku selcukiyan Fars liderlikliydi adamlarin tarih kitaplarinda sabit ki 3 bin yillik devlet gelenekleri var osmanli Afrikayi isgal etti Afrika turk yudumu balkanlar ve ortadoguda oyle ama ac bak türk yurdu yazmislar kargalar kahkaha atiyor.Kürtcede 75 bin kelime var etimilojik olarak kürtler aryendir orta dogudaki aryen yani Ari irki Kürtler Iranlilar Afganlar Beluciler Ermeniler Hintliler ve Avrupanin bir bölümu devletler bakin Almancada yuzlerce kelime Kurtceyle aynidir Fransizca yuzlerce kelime ayni cünkü Kürlerle ayni dil grubundan konusuyorlar Hint Avrupa dil grubu Iran bir ulus ismi deyildir bir böge ismidir orda Farslar Beluciler Kurtler ve Azariler yasar devlet ismini Ari irkindan almis Kurtlerle Farslar amca cocuklaridir ayni kökenden gelirlerki kelime benzerlikleri olmasi normal simdi Kurlere sunu diyebilirmisiniz siz Almancadan yuzlerce kelime Ingilizceden yuzlerce kelime caldiniz denilmez cunku dil bir irka aitir Iranlilarda Avrupalilarda Kurtlerde Hintlilerde ayni dil grubundan konusur dolayisiyla kimse kimseye senin dilinde bu kadar Farca kelime var diyemez bu dil bilimine hakaret etmekdir.Siz demissinizki ben saydim en az 4000 Kürtce kelime turkcedir bana sadece 100 tanesini sayarmisiniz hangileri bunlar cevap verirseniz sevinecem sadece Kurtcenin icindeki yuz turkce kelimeyi yazin lutfen 4000 bin istemem.Birde oyle bir sey demissinizki Kurmanci osmanlicanin benzeri demissiniz osmanlica denen dil selcuklulardan kalan farsca diliyle birlikde 1518 deki Memluk savasindan sonra halifeligin katil yavuz sultan selime gecmesiyle birlikde Arapcayla birlikde kullanilmisdir bu cakma uydurma dile osmanlica deniliyor cunku ortada bir etnisite yokdu karma bir toplum yapisi vardir.selcuklularin ve osmanlicadaki Kurtce benzeri kelimeler Aryen dil grubundan geliyor:Anlatmistim yukarda Iranlilar la Kurtler ayni Alman Ingiliz Hint Afgan Belucilerde oldugu gibi Aryence yani Hint Avrupa dil grubudur. Umarim anlasilmistir hocam Ayrica benim bu konuda bir arastirma yapmama gerek yok ben yillardir arastirma yapmayi okumayi farkli diller ogrenerek baska halklarinda tarihini ogrenmeye calisan bir insanim ama hic bir bilginin bilimsel olmadan dogruluguna inanmam Karasanlilar kürdun ta kendisidir.Tam tersine Elbistandaki bir bölüm turk Kurt kokenlidir .Evet Karasanliyim ve kurdüm saygilar.

    • Tüm yazdıklarımın belgesi mevcuttur. Web sayfamda sorduğun bazı soruların cevabı bulunmaktadır. Orada esas aldığım belge ve kaynaklar yazılıdır. Ayıca yayınladığım “Karahasanlılar” kitabının kaynaklar bölümüne bakarsanız nerelerden yararlandığımı görürsünüz. Araştırmam sırasında Osmanlı ve Dulkadirli arşivlerini esas aldım. Bazı belgeleri arşivden bizzat aldım. Ayrıca önemli iki Kürt tarihçisinden de yararlandım. Diğer taraftan nerede belge varsa oraya baktım. TTK da bunlardan birisidir. Ancak, anlaşılan o ki siz Türk Tarih Kurumuna takmışsınız. Bu kurum bazılarının sandığı gibi belge uydurmuyor. Sadece araştırıp belge buluyor ve bulduğu bu belgeleri isteyen yabancı tarihçilerle de paylaşılıyor. Cumhuriyet ilk dönemindeki manipülasyon tarihçilik Türkçülere hiçbir şey kazandırmamıştır. Tam tersine Kürtçülerin elinden düşürmediği bir oyuncak vermiştir. Her defasında oyuncak sepetinden çıkarıp, çıkarıp oynuyorlar. Diğer taraftan eğer bu kurum yerine ikame edeceğiniz bir kurum varsa onu esas alalım. Mesela Kürt Tarih Kurumu gibi.

      Tezlerimin içi dolu diyorsunuz, öyleyse lütfedip bizimle paylaşır mısınız? Ayrıca sanırım Osmanlının varlığını kabul ediyorsunuz ama Türk diye bir şey yoktur diyorsunuz. Peki Osmanlılar Kürt mü? Onlara da hakaret ettiğinize göre Osmanlıyı Kürt olarak da kabul etmiyorsunuz.

      Türklere olan kininiz, sizi bu büyük milleti yok sayma noktasına getirmiş. Kusura bakmayın buna sizin gücünüz yetmez. Kurgulamayla bir tarih oluşturuyorsunuz. Türk yoktur, Mongol (Moğol) vardır diyorsunuz. Bu iki millet arasındaki ilişkiyi bilmediğiniz anlaşılıyor. Önemli bazı kaynaklar, Moğolların Türk soyundan geldiğini belirtiyor. Yani Türk adı Moğol adından çok daha önceleri mevcuttur.

      Karahasanlılara gelince onları ne Moğol, ne de Çinli olarak zikrettim. Karahasanlılar Oğuzların Beğdili boyuna bağlı bir Türkmen cemaati veya oymağıdır.

      Irklar karıştıkça fiziki değişim de kaçınılmazdır. Coğrafi bölgeler ve iklim insanların fiziki yapısı üzerinde etki yapmaktadır. Boy kısmına gelince bizim soyumuz Çinli değil ki boyumuz 1,3 m olsun.
      Kelime anlamı, tuğla tozu ile kireçten yapılan bir nevi sağlam harç veya doğan güneş olan “Horasan” farsça bir kelimedir. Kürtçeyle ilgisi yoktur. Mesela. Anadolu dediğimiz yer Bizans, Ermeni ve Rumların ülkesiydi. Elbette ki başkalarının ülkesini kendimize yurt edindik. Ve elbette ki burada önceleri genellikle Bizans, Rum ve Ermeni yerleşim yerleri vardı. Ama şimdi bizim yurdumuz. Bir yerde devlet kurup, hâkimiyet kuruyorsanız, orası sizin için yurt olur. Nitekim yurdun sözlük anlamı “Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan” olarak ifade edilmiş. Yani yurt sadece sahipsiz topraklar üzerindeki bir egemenlik durumu değildir. Bu yüzden Irak bir Amerikan yurdu olmamıştır. Yani işgal başkadır, yurt edinme başkadır. Kısacası nerede hâkimiyet kurup kültürünüzü yaşattıysanız orası sizin yurdunuzdur ve yurtlar tarih boyunca el değiştirmiştir.

      Selçukluların resmi dili Farsçadır ama konuşma dili Türkçedir. Devlet işlerinde bazı Fars memurları çalıştırılmıştır. Ancak devletin idaresi asla Farslara bırakılmamıştır. Kaldı ki Selçukluların resmi dili Farsça olunca etnik yapısı değişmez.

      Ayrıca Yavuz Sultan Selim Han’a “katil” demenizi kınıyorum. Yavuz’u bilmeden yalan yanlış uydurmalarla böyle pervasızca yargılamak tarihe saygısızlıktır

      Kürtçede 75 bin kelime var diyorsunuz. Peki, kaç tanesi Kürtçe? Ben söyleyeyim; içinden yabancı kelimeleri çıkartın geriye pek bir şey kalmıyor. Ancak buna rağmen Kürtlerin varlığını yok saymak mümkün değildir. Sadece şunu söylemek istiyorum: Kürtçe devşirme bir dildir. Farsçayı Kürtçe kabul edip, Almanca ve Fransızcayla benzerliklerini tartışmak doğru değildir. Bırakın da onu Farslar söylesin. Diğer taraftan Azerileri Kürtlerin dil grubuna almışsınız. Size göre Azeriler Türk değil sanırım.

      Yusuf Ziyaeddin Paşa tarafından hazırlanan Kürtçe-Türkçe Sözlük’te yer alan 5900 kelimenin, %22’sinin Farsça, %21’inin Arapça, %17’sinin Türkçe, %8’inin özel isim ve %33’ünün de Süryanice, Ermenice, İtalyanca, Rusça, Yunanca, Fransızca ve kaynağı tespit edilemeyen dillerden geldiği ortaya çıkmıştır.

      Rusya Bilimler Akademisi tarafından hazırlanan Kürt Dilinin Etimolojik Sözlüğü’ne göre de Kürtçenin söz varlığının % 99’dan fazlasının kökeni başka dillere aittir. Başka dillerden gelen kelimelerin; % 40.96’sı Arapça, %39.09’u Farsça (BEĞENMEDİĞİNİZ TÜRKÇEYE GELİNCE
      TDK’nın Güncel Türkçe Sözlüğünde ise, 117 bin kelimenin yanı sıra, Bilim ve Sanat Terimleri Sözlüğündeki 188 bin 866, Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğündeki 217 bin 736, Yer Adları Sözlüğündeki 37 bin 424 ve “Kişi Adları Sözlüğündeki 9 bin 697 kelimenin dahil olduğu, toplam 570 bin 723 sözcük yer alacak.
      Türkçedeki yabancı kelimelerin dağılımı ise şöyle verilmiş:

      Almanca 98
      Korece 1
      Arapça 6467
      Latince 78
      Arnavutça 1
      Macarca 9
      Bulgarca 19
      Moğolca 4
      Ermenice 24
      Norveç 2
      Farsça 1359
      Portekizce 3
      Fince 2
      Rumca 400
      Fransızca 5253
      Rusça 44
      İbranice 7
      Slavca 24
      İngilizce 485
      Soğdca 24
      İspanyolca 33
      Yunanca 48
      İtalyanca 89
      Japonca 9
      Toplam 14 bin

      Türk Dil Kurumu TDK yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu Türkçeden en fazla sözcüğün ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirledi.
      Yani sizin iddia ettiğiniz gibi Türkçe sözlükte sadece 2000 Türkçe kelime bulunmamaktadır. Mevcut Türkçe sözlükte 117.000 kelime bulunmaktadır. Bunların 14.000’i yabancı kökenli kelime olduğuna göre geriye 103.000 Türkçe kelime kalmaktadır.

      Ayrıca Kürtçe (Kurmanca) sanılan 4000’e yakın kelimenin Türkçe olduğu konusunda blöf yaptığımı sanmışsın. Daha önce hiçbir yerde yayınlamamıştım. Ama mademki rest çekiyorsun kısa zamanda web sayfamda kendi imzamla yayınlayacağım.

      Neticede fazla söze gerek yok, siz kendinizi nasıl kabul ederseniz edin. O size kalmış. Ancak, Karahasanlıların Kürt olduğuna dair çok net konuştuğunuza göre bir tane belge gösterin, o zaman konuşalım, Kürt kardeşim.

  7. Hocam türkcenin bir devsirme dili oldugunu kendinizde yukarda ispat etmissiniz cok net bir bicimde ayni hizinizi alamamissiniz 200 bine kadar kelime vardemissiz madem bu kadar kelime hazinesi var neden binlerce kelime türetilmis yada yabanci dillerden alinmis cakma türkcenin sizin yukarda rakamlarini 10 da bir verdiginiz türkcedeki yabanci kelimeler bile türkcenin bir uzlasma dili yani bir devsirme dili oldugunu ortaya koyar osmanlininda bir devsirme Imparatorlugunuda hesap edersek Etimilojik olarak yanilma payimiz sifirdir.Bir dulkadiroglu tutturmus gidiyorsunuz ve belgeleri diyorsunuz bu belgelerin oldugunu farz edelim devsirme osmanlicadan cakma türkceye cevrilirken Karasanlilarin ozel bilgi notu dustuklerine inanmiyorum ki türk tarih kurumuna göre Atmilerde Sinamililer türk geciyor.Ki bu buyuk bir yalandir ne sinemili ne Atmi turk deyil ayni karasanlilar gibi kurt oglu kürtdurKarasanlilarin tek özelligi dulkadir ogullarina isbirligi yapmak burdan yola cikara türkmu yaptinizki bu bir utancdir karasanlilarin dulkadir ogullarina isbirligiclik yapmasi.Siz ne yapmisiniz Sunnu kimliginizi one cikararak Alevi olan Atmi ve Sinamilileri ki bir bölümede Sunnülesmistir bu Asiretlerin Karasanlilari Sunnu kimliginden dolayi türk olabilecegini dusunmussunuz ve formile edip olmayan türk irkina dayamissiniz.Hocam oyle bir yanlis yazi yaziyorsunuz ki türkler mongollardan once vardi diye tam bir fiyaskoya imza atmissiniz dunyada mongoloji diye bir bilim dali var ve dünyanin tüm ünüversitelerinde okutulur.Ama bana türkoloji var diyebilirmisiniz dunyada resmi kabul edilen ki türkiyde turkoloji diye ogretilen turk dili ve edebiyatidir oda tamamiyla uydurma.bir tane türk edebiyatcisi bulamassiniz osmanli doneminde.Bana kürtcenin icindeki sadece 100 turkce kelime yi yazmanizi istemistim galiba bulamadiniz.benim size yoneltigim Karasanlilarin dilinin degistigi tezinizin biyolojik olarak munkun olmadigini size su bicimde acikladim dediki ok diliniz degisti Kurtlestiniz peki nasil Biyolojik olarak sekliniz semaliniz fiziginiz gozleriniz yapiniz kisaca bedeniniz nasil degisti demistim.Siz bir cok karisimdan dolayi yani halklarin ic ice gecip degistigini soylemissiniz.Siz ne soylediginizin farkindamisiniz yani siz diyorsunuzki Karasanlilar devsirmemi eger devsirmeyse orjini olamaz olamayan orjin uzerinden kendinizi nasil turklüge dayatdiniz sasirdim dogrusu hocam onca emginize yazik etmissiniz birde mensubu oldugunuz Karasanlilari devsirme edip Atalarimiza hakaret etmissiniz.Anadolu türklerin yurdu deyildir geldik isgal ettik kendimize yurt ettik oylemi yani bir takim devsirme Anadoluya kacarak geldi Anadoludaki kadim haklara sigindi sonrada Ermenisini Rumunu Kurdunu lazini katletti yan dininiz ya diliniz dedi sonrada hepsini katledip Anadoluyu kendine yurtmu yapdi diyorsunuz sizin yurt anlayisiniz bumu.Bakin size cok onemli bilgiler verdim türkiyedeki ünüversiteler bile türkcenin uzlasma dili oldugunu kabul ediyor diyorum bunu anlamakda zorluk cekiyorsunuz uzlasma dili nedir diye bir bakin nedir.Yani Etnisiteye dayanmayan bir cok toplum yapisinin dilinin bir araya getirilerek uydurulan dil yani turkce türk kelimesi bir irk yada millet deyildir.Ilk turkce kavram 1880 lerde turkmenistan kurulurken tur yani iskiya hirsiz talanci katil barbar kisilere verilen isimdi Rusyada bu isim uzerinden turmenistani kurdu ve bu ismi onlara verdi aslinda hakaret iceren bu tur ve turkmenistan eskiyalarindevleti turkcesi ilk turk ismi yukarda yazdigim bicimde cikdi ortaya ayni tur yaklasimini Avusturalyada görebilirsin aus disari tur eskiya ya bulunduklari yer ama bu seferki eskiyalar asyali deyil Ingiliz Ingilizler bunlari Austuralya surgun edmistir ve orda yerli haklari Aborjinolara katliam yapip devlet kurduler tur kelimesinin Etimilojik kökeni bura dayanir arastirin lutfen soyle bir hataya dusup turkler Mogollardan oncede vardi diyemessiniz evet dogrudur eskiya katil duzenbazlar vardi onlara turk diyorsan hayirli olsun sana.birde Cografya insan Fizigi ustunde degisiklikler yapiyor diye devsirmeligi gizlemeye calismmisin ya hocam allahdan kork yaziyon yaziyonda oyle bir degisikligin olamsi icin 5o bin yil gecmesi lazim burda temeli olmayan kendi kurgulariniza dayanan teorileri yazmak kolay bilinki teori bilim deyildir sadece dusuncedir kabul edilebilmesi icin gercekliliginin ispatlanmasi lazim sizin elinizde ne var dulkadirogullari malkadirogulari turktarihkurumu Demireli hic sevmem bir sözü vardiya Kürt kendine Kürt derse laz kendine laz derse Arnavut kendine Arnavut derse Bosnak kendine Bosnak derse Rum kendine Rum derse Arap kendine Arap derse Cerkez kendine Cerkez derse Gurcu kendine Gurcu derse diye ekleyip sonunada su sözü eklemisti peki türk kim iste senin aradigin kökünu dayamaya calistigin cakma devsirme türk yapisi bir basbakanin agzindan itiraf birde Fizik olarak insan kac bin yilda degisir onuda arastirip paylasirsaniz sevinirim hocam boylelikle Karasanlilarin kac senede gözu cekic 1.30 boyunda bugunku halimize nasil geldigimizi anlamis oluruz lutfen bu konuyuda paylasin orjini nasil bozuldu kürd oglu kurd dedelerimizin kemigi sizliyordur.Saygilar hocam

    • Emirhan Bey sanırım yazdıklarımı düzgün okumuyorsunuz. Ya da anlamakta zorluk çekiyorsunuz. Ben Türkler, Karahasanlılar devşirmedir demedim. Ama sen yazını baştan sona devşirmeyle donatmışsın. Ben Kürtçe bir devşirme dildir dedim. Evet, Osmanlıca da devşirme bir dildir. Dilin devşirme olması onu konuşanların devşirme olmasını gerektirmez.

      Ayrıca Atmalılar ve Sinemilliler için Türk’tür demedim. Yorum yazdığın yazıma bir kere daha bakarsanız bunun öyle olmadığını görürsünüz. Türkçenin bir uzlaşma dili olduğuna bir itirazım yok. Her şeyden önce Türkçe resmi dilimizdir. Ebetteki ortak konuşulan bir dildir. Herkes Lazca, Kürtçe, Ermenice, Rumca ve Boşnakça konuşup, bu dilleri anlayamıyor. Ama bu ülkede yaşayan herkes Türkçeyi hem anlıyor, hem de konuşuyor.

      Nerede Türkoloji eğitimi var diyorsun. Sanırım senin için dünya Kürtlerden ibaret. Ne var ne yok hepsi Kürtler. Doğrusu kendini fena kaptırmışsın.

      Dünyadaki Türkoloji Kürsüleri ve Türkoloji eğitimine başlama yılları:
      a) 1795 yılında Paris’te “Ecole des Languages Orientales Vivantes”da
      b) 1807 yılında Rusya’da Kazan’da açılan üniversitede,
      c) 1723 yılında İtalya’da Napoli’de kurulan Instito Superiore Orientale di Napoli’de,
      d) 1887 yılında Almanya (Berlin)’da Ausland-Hochschule: Seminar für orientalische Sprachen, adlı okulda,
      e) 1906 yılında İngiltere’de ise School of Oriental Studies’de,
      Türkoloji çalışmaları başlamıştır.

      Ayrıca bunu Şarkiyat ve Türkoloji ile ilgili enstitüler takip etmiştir. Mesela Moskova’da (1814) Paris’te (1821) Londra’da (1906) ve bu kuruluşların yayınladığı sayısız bilimsel eserler dergi ve bültenler mevcuttur.

      Aşağıdaki bilgiler, Arş. Gör. Salih Kürşad DOLUNAY’ın XIV. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresine sunduğu bildiriden alıntıdır.
      Türkiye Türkçesi’nin öğretildiğini tespit edebildiğimiz Ülkeler ve merkezlerin sayısı su şekildedir:
      Amerika Birleşik Devletleri (20), Afganistan (1), Almanya (13), Arnavutluk (1), Avustralya (1), Azerbaycan (1), Belarus (6), Belcika (4), Bosna-Hersek (2), Bulgaristan (6), Cin Halk Cumhuriyeti (2), Danimarka (1), Endonezya (2), Estonya (1), Filipinler (1), Finlandiya (2), Fransa (2), Güney Kore (6), Güney Kıbrıs Rum Kesimi (1), Gürcistan (1), Hollanda (3), Irak (2), İngiltere (6), Iran (1), İspanya (4), İsveç (2), İsviçre (1), İtalya (3), Japonya (6), Kazakistan, (1), Kırgızistan (8), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (6), Litvanya (2), Lübnan (1), Macaristan (2), Mısır (3),Moğolistan (1), Moldova (3), Özbekistan (1), Pakistan (1), Polonya (2), Romanya (8), Rusya (14), Sırbistan (1), Singapur (1), Suriye (2), Tayland (2), Tayvan (2), Türkiye (17), Türkmenistan (1), Ukrayna (13), Urdun (4),Yakutistan (1), Yugoslavya (1), Yunanistan (5) ve internet siteleri (16).

      Bir de fiziğe fazla takıldın galiba. Türkiye’de yaşayan herkes, üç aşağı beş yukarı birbirine benziyor. Şimdi bunlar birbirlerine benziyor diye aynı ırktan mıdır?
      Bir de seninle akraba olmamıza rağmen galiba dedelerimiz ayrı ırklardan,

      “Ayrıca Kürtçe (Kurmanca) sanılan 4000’e yakın kelimenin Türkçe olduğu konusunda blöf yaptığımı sanmışsın. Daha önce hiçbir yerde yayınlamamıştım. Ama mademki rest çekiyorsun kısa zamanda web sayfamda kendi imzamla yayınlayacağım.” Dememe rağmen sana 100 kelime bile gösteremediğimi yazıyorsun. Merak etme bende olmayan bir şeye var demem. Biraz sabredersen, belki yarın web sayfama eklerim.

  8. Ali hoca amacim sizinle bilgi yaristirmak deyil sizin göremediklerinizi görünür hale getirmek.Yine ayni yöntemi kullanip resmi türk tarihinin bilgilerini yukarda paylasmissiniz,siz benim bu yukarda belirtiklerinizden bilgim olmadiginimi saniyorsunuz.Evet Fizik konusu cok onemli cünkü Irklari belirginlestiren bicimleri olculeri dilleri köken leridir.Bakin diyorsunuzki Anadolu toplumu birbirine benziyor.Ki dogru cunku Anadolunun kadim yerli halklaridirlar.Orta Asya Asyanin ortasi neresi onuda bilmiyorum resmi turk tarihcilerine sormak lazim neresi bu orta Asya tam olarak Irk ve Etnisite Gen bilimine göre Anadolu Halklarinin Asyalilarla hic bir ilgisi yokdur.Bakin siz Karasanlilarin dilinin degistirildi demeniz bile tek basina Karasanlanlilarin Kürtler tarafindan devsirildi demek olur bunun farkindamisiniz.Simdide Devlet yillardir Kürdleri asimile etmeye calisiyor.Karasanlilari resmi idoloji tarafindan türklestirildiginde durumunda sormak istiyorum bu ne oldu zirt pirt dil degistiren bir Karasan asireti durumuna düser ki iste burda siz kendi halkiniza bilimsel devsirmelik unvani takmis olursunuz kök bulayim derken.Israrla kürtceyi devsirme bir dil olarak görmek istiyorsunuz kurmanci devsirme bir dil deyil binlerce yil daglarda yasamis en orjinal haklardan bir tanesidir.Mezepotomya yani Kurdistan ortadogunun ilk yerlesim yerlerindendir dolayisiyla tarimdan hayvanciliga madenden ticarete bu bögede gelismisdir Kürdler ve samiler bu topraklarin yerlileridir.Yillarca Mongollarin Romalilarin Bizanslarin arap Bedevilerin Osmanlilarin selcuklularin ve bir cok kralligin ve imparatorlugun isgaline ugramistir.Bu nedendenki kurtler onlarin dilini deyil onlar kurtceden kelimeler kullanmislardir Kurtce hint avrupa dil grubundan demistim bu dili kullanan halklarin ayni etimilojik kelimeler kullanmasi cok normaldir.Bunu devsirmelik olarak alip kendinizi hakli cikarmaya calisiyorsunuz.Simdi Ruscadaki kelimelerle balkanlardaki bir cok halkkin ortak binlerce kelimesi var simdi hangisi devsirme sollermsiniz.Sözde turkce ural altay dil grubundan Kurtler ve Farslar Hint avrupa peki aciklarmisiniz madem turkce cakma bir dil deyilse neden sözlügündeki kelimelerin %90 sani hint avrupa samice ve slavca Bu nasil bir dildirki kendi kokeni olan ural altay dil grubunu sadece rakamlarda kullaniyor neymi bir iki uc dort gibi rakamlar ve sagdan sola saysan cOk az Ural Altay dil grubuna ait kelime var.Ben siz dediniz demedimki Sinamiler ve Atmiler turkdur.Dedimki resmi turk tarihine göre butun Anadolu Asiretleri Sinamililer Atmilerde dahil turk olarak kitaplara gecirmis Senin Karasanlari turk ettigin gibi bende diyorumki resmi Idolojiye göre herkesi turk etmisler sen inaniyormusun.Bakin yine bir yanilgidasin bir seyin loji olabilmesi icin orjinal bir kimlige sahip olmasi lazim simdi siz yukarda bazi okul ismi vererek türkkoloji dersi veriliyor diye yazmissin dunyada türkoloji diye kabul edilen resmi tek bir ornek veremessiniz ben bir onceki yazimdada belirtim o remi Idolojinin turkoloji dedigi turk cakma turk dili ve edebiyatidir ve Avrupadaki bazi okullarda ögretilen turk dili edebiyatidir.Simdi Avrupada yuzlerce Kurt Ensutusu acildi Kurdoloji diye bu bir ölcümü yapinan Kurt dili ve edemiyati kulturu Bakin sümeroloji mongoloji aryanoloji biyoloji fizyoloji yuzlerce bilim dali orjinal kimliklidir cakma kimlikli deyil Kürtler Farslar Aryanoloji icinde bölümler biciminde yer alir.Siz bana yukarda verdiginiz okul isimleriyle türkoloji oldugunumu idda ediyonuz.Ben devsirme deyilim sizin Karasanlilari israrla ve israrla devsirmeye calismaniza karsiyim Kürd oglu kürdüm

    • Emirhan Bey, isterseniz bu Türklük ve Kürtlük mevzuunu bir kenara bırakalım. Çünkü malesef seninle aynı dili konuşamıyoruz. Ben ısrarla “Atmalılar ve Sinemilliler için Türktür demedim, istersen ilgili yazıma bakın.” diyorum. Siz de ısrarla benim bu iki aşiret için Türk dediğimi yazıyorsunuz. Ben “Kürtçe devşirme bir dildir” dedim. Siz ise ısrarla benim “Karahasanlılar devşirmedir.” dediğimi yazıyorsunuz.

      Doğrusu, Kürtlerin genel durumu ile ilgilenmeme rağmen kürt aşiretlerinin özel durumu ile ilgilenmiyorum.
      Benim yoğunlaştığım esas konu Karahasanlılardır. Yıllarca yaptığım çalışma beni Karahasanlıların Türkmen olduğu sonucuna götürdü. Kitabımı okuyan 6 tarih profesörü de bana iltifatta bulundular. Yaklaşık 7 senedir, bana muhalefet edenlerden veya bana katılanlardan yazdıklarımın aksini belegeleyen tek kişi çıkmadı. Çok net söylüyorum. çıkması da mümkün değil. Eğer Kürtleri, Mezepotamyayı karıştırmadan, Karahasanlılar hakkında konuşacaksak, dediğim gibi karşıma belgeyle gelirsiniz ve benim kullandığım belgeleri yerle bir edersiniz. Bir daha da bana bu konuda laf etme fırsatı bırakmazsınız. Siz de rahat edersiniz ben de.

      Not: Eğer belge göstermeyecekseniz, lütfen cevap yazmayın.

  9. Sen resmen Karasanlilara devsirme diyorsun kitabinlada bunu resmilestirmis aslina hakaret etmissin.Belge diye sundugun tamamiyla senin teorilerin hic bir belge göstermemissin belge diye gösterdiklerin resmi idolojinin entengre ve asimilasyon belgeleri tarihden bilginiz yoksa Antropolojinden ve Biyolojiden bi haberseniz türklerin uydurdugu efsanelerle yola cikacaksaniz Bence vaz gecin ne sen nede resmi Idoloji bizi turk gösteremez ha senin ailen Karasana gelmis yerlesmis bir kolaman yani turkmen olabilir buna birsey demem bizi bulastirma bizim adimiza karar verme curetinde bulunma yazdiklarimin hepsinin kesin sonuclar oldugunu sende adin gibi biliyorsun

    • Emirhan bey, ısrarla Karahasanlılara devşirme dediğimi yazmayın. Ben öyle bir şey demedim. Demogojiye gerek yok, ezberlediğiniz şeylerin ne kadar tarihi değeri var çok iyi biliyorum.
      Kısaca, benim sloganlarla geçirecek vaktim yok. Kaynaklarımı beğenmiyorsanız, ortaya doğrusunu koyarsınız, olur biter.

      Önemli Rica: Emirhan Bey, vaktiniz müsait olduğunda, bana biraz Antropoloji ve Biyoloji dersi verir misiniz?

      • Değerli okuyucular, bu sayfada “Kürtçe (Kurmanca) sanılan 4000’e yakın kelimenin Türkçe olduğunu tespit eetim. Daha önce hiçbir yerde yayınlamamıştım. Ama mademki rest çekiyorsun kısa zamanda web sayfamda kendi imzamla yayınlayacağım.” demiştim.
        Üzülerek söyleyeyim ki, her seferinde Allah kısmet ederse veya Allah izin verirse diye vaadde bulunurdum. Bu sefer biraz kızgınlıktan olacak ki böyle bir temennide bulunmadan pervasızca konuştum. Bundan dolayı da yüce rabbim bana bir ders verdi. Çok emin olduğum için verdiğim bu sözü malesef yerine getiremedim. Çünkü bilgisayarımdaki bilgilerin tamamını almadan format attırmıştım. Bütün kayıt ortamlarına bakmama rağmen dosyamı bulmadım. Bir haftadan fazla oldu denemediğim kurtarma programı kalmadı. Dolayısıyla kısa bir süre içinde bu sözümü yerine getiremeyeceğim. Bilgisayarımı şu an çok işim olduğu için veri kurtarma firmalarına gönderemiyorum. İnşallah köydeki Buluşmadan sonra bir hal çaresi bulmaya çalışacağım. Kolay değil altı aylık ve yaklaşık 70 sayfalık bir çalışma olduğu için vaz geçmeyi aklımdan bile geçirmiyorum. Ancak şu bilinsin ki ben, bu güne kada bende olmayan bir şey için bende var demedim. Bu çalışmama başta çocuklarım olmak üzere bu konuyla ilgilenen bir kaç kişi de şahittir. Bilgisayrdaki verileri kurtaramasam bile İnşallah oturup baştan başlayıp ve bu çalışmayı bitirp, sizlerle paylaşırım.