Nurhak Dağlarında bulunan mümbit ve geniş yaylalara sahip olan Karahasanlıların, en önemli geçim kaynağı hayvancılıktı. Hayvancılık, aynı zamanda bu insanlar için iyi bir istihdam kaynağıydı. Karahasanlılar hayvancılık sayesinde çok zenginleşmeseler de hayatlarını rahat geçirecek dengeli bir hayat düzenine sahiptiler. 1990’lı yılların başlarına kadar Karahasanlıların bir bölümü “Kurmanca” konuştukları için kendilerini “Kürt” sanıyorlardı. Bu kanaate rağmen, millet sevgisiyle donatılmış şekilde, vatansever bir duruş sergilemekteydiler. Bu duruşları yüzünden de başta bölücü örgüt olmak üzere, vatan ve millettin bütünlüğü ile problemi olanların tepkisini çekiyorlardı. Bu tepki, zaman içinde büyüyerek, düşmanlığa dönüştü. Neticede, 15.04.1991 tarihinde bayram arifesinde, Elbistan’dan Karahasanuşağı köyüne dönen, köye ait yolcu minibüsü, saat 16.13 (Karakol Tutanağında,16.30 yazılı) civarında, pusu kuran teröristler tarafından önce tarandı, sonra da içindeki yolcular araçtan indirilerek yüzükoyun yere yatırılarak tarandılar. Akabinde de araç ateşe verildi. Bu olay neticesinde 6 kişi hayatını kaybetti; 5 kişi de yaralandı. Ölen şahıslardan ikisi, minibüste vuruldukları için, minibüsle beraber yandılar. Bu olaya ilişkin karakol ve sağlık ekibine ait raporlarda olayın oluş biçimi ve olay sonrasındaki durum, ayrıntılı olarak belirtilmiştir. “Olay Yeri Tesbit Tutanağı”ında belirtildiği üzere, Gücük Karakol Komutanı ve jandarma erleri ile Elbistan İlçe Jandarma Bölük Komutanlığından gelen jandarmaların aynı gün saat 18.30 sularında olay yerine intikal ettikleri anlaşılmıştır. Akabinde de Cumhuriyet Savcısı ve Bilirkişi doktor ile Otopsi uzmanının olay yerine geldikleri ve saat 23.30’da da olay yerinden ayrıldıkları görülmektedir.[*] (Söz konusu raporlar 1996 yılında elime geçti ve ilk kez okuduğumda, her vicdan sahibi gibi ben de gözyaşlarıma hâkim olamadım.)
Yörede terör olaylarının sıkça meydana gelmesi bütün dengeleri alt üst etti. Çünkü Kaymakamlık güvenlik nedeniyle yaylalara çıkmayı yasaklamıştı. Hayvanları otlatmak için yaylalara çıkamayan camia mensupları, hayvanlarını satın aldıkları yemlerle beslemeyi denediler. Ancak yemleme maliyetinin yüksek olması nedeniyle fazla direnemediler ve hayvancılıktan vazgeçtiler. Kısa sürede hayvanlarını elden çıkartan bu insanlar, haliyle önemli geçim kaynaklarını kaybettiler. Bunun akabinde camiada büyük bir işsizlik ve geçim sıkıntısı meydana geldi.
Bu işsizlerin bir kısmı yurt içinde iş aramayı tercih ederken, önemli bir bölümü de yurt dışında iş aramaya yöneldiler. Yurtdışında çalışmak isteyenlerin büyük bir kısmı, vasıfsız işçi oldukları için, gitmek istedikleri ülkelere normal yollardan gidemediler. Yurtdışına çıkmak için gayri resmi yolları benimsediler. Bunun için de terör örgütünün yurtiçindeki yasal teşkilatlarının referanslarını kullandılar. Yurtdışına çıktıklarında da terör örgütünün denetiminde ve eğitiminden (Beyin yıkamasından) sonra, bulundukları ülkelerde kısmen iş buldular. Bu şekilde yurt dışına çıkan camia mensupları, haliyle örgütün tuzağına düştüler. Durumdan kurtulmak için önceleri bir rol icabı, onlar gibi göründülerse de zamanla bu rollerini iyice benimsediler. Neticede, daha önceleri genellikle Türk Milliyetçiliği yapacak kadar vatansever olan bu insanlar, vatan hainlerinin yoğun propagandası sonucunda, onların safında yer almaya başladılar. Dahası, hainlerden aldıkları zehri, özellikle camiada konuşulan Kurmanççayı gerekçe göstererek, etraflarındaki cahil kimselere zerk ettiler.
Kısacası terör örgütü önce altı camia mensubunu katletti. Sonra estirdiği terörle camiayı temel geçim kaynağı olan hayvancılıktan yoksun bıraktı. Daha sonra da katlettiği bu insanların yakınlarına hamilik yapıp, Avrupa ülkelerine iltica etmelerine aracılık etti. Bundan sonra da uyguladığı yoğun propaganda ve beyin yıkama yollarıyla onları kendi safına dâhil etti. Sırf ekonomik sebeplerle PKK’nın tuzağına düşen bu insanlar, geçen zaman zarfında birer PKK taraftarı olarak karşımıza çıktılar. PKK’nın yaptığı bunca kötülüğe rağmen bu insanların PKK’yı aklama çabalarını anlamak mümkün değildir. Öyle ki bu olayın Devlet tarafından yapıldığını söyleyenler bile oldu. Olayı gerçekleştiren teröristlerin isimleri açıklandığında ise bu kez de devletin olayı PKK’ya yaptırdığını söyleyenler oldu. Peki, “Devlet niçin böyle bir olayı yapsın veya yaptırsın?” diye sorulduğunda ise verilen cevap çok komikti: “Devlet köye karakol yaptırmak için bu olayı yaptırdı,” deniliyor. Adama sormazlar mı; Devlet karakol yapmak için katliam mı yapıyor? Ya da karakol yapmak için vatandaştan izin mi alıyor? Devlet gerekli gördüğü hallerde karakol yapacaksa gelir yapar. Bunun için herhangi bir icazete ihtiyacı yoktur. Ayrıca Devlet neden milliyetçi bir çizgide olan bir camianın PKK’ya yanaşmasına zemin hazırlasın?
Diğer taraftan, terör örgütü, “Bu olayı ben yaptım!” diyerek yayın organlarında övünerek yayınlamıştır. Hatta, terör örgütü bu olayı haber ajanslarından iki saat önce kendine ait yurtdışındaki sitelerin birinde “7 Karahasanlı faşisti geberttik,” şeklinde yayınladı.[**] Aslında vurulan 11 kişiydi. Vurulanlardan 6 kişi hayatını kaybederken, 5 kişi de yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı. Teröristler ise vurdukları 11 kişiden 7’sinin öldüğünü bildirmişlerdi. Ayrıca bu olaya ilişkin haber, terör örgütünün diğer bir yayın organı olan Serxwebun isimli aylık dergide düzeltilmiş haliyle yayınlandı. Derginin 1991 yılı Nisan sayısının 4. sayfasında, “ARGK, Kır ve Kentte Sömürgecileri Vuruyor” başlıklı yazıda katlettikleri masumların açıklamalı listesini yayınlamıştır. 19 numaralı olayda “15 Nisan’da ARGK gerillaları Elbistan ilçesi Karahasanuşağı köyü çetelerine saldırdı. 4 çete öldürüldü, müdahale etmek isteyen iki kişi daha öldürülürken, birkaç kişi de yaralandı” [***] şeklinde yayınladı. (Bu haberin yayınlanış biçimine bakıldığında, PKK’nın o zaman Karahasanlıları nasıl düşman olarak gördüğü ortadadır.)
Neticede, terör örgütü, bu olayı ben yaptım diye bas, bas bağırırken; bazı Karahasanlıların bu örgütü temize çıkarma çabaları, anlaşılır gibi değil. Neticede, onuru olan kişiler, kanlılarıyla beraber düğün-bayram etmez ve asla onların yanında yer almaz.
Ey Karahasanlılar! Verdiğiniz altı cana ve yaralanan 5 insanınıza rağmen eski düşmanlarınızla bir olmayın! Onlarla beraber kılıç sallamayın! 15.04.1991 tarihinde meydana gelen katliamı unutmayın; unutturmayın!
_________________________________________________________
[*] Bu olay sonrası jandarma ile savcılık ve sağlık ekiplerince tutulan raporlarla Meclis Araştırma Komisyonunun Raporu bende mevcuttur.
[**] PKK’nın yaptığı katliamlara ait liste (Bu listede Karahasanlı 7 civanın adı da var.) Bu haberde verilen liste de bende mevcuttur.
[***] http://www.serxwebun.org/arsiv/112/#/4/
https://aligultekinbinis.com/wp-content/uploads/2024/09/Serxwebun-ilk-4-sayfa.pdf
[pdf-embedder url=”https://aligultekinbinis.com/wp-content/uploads/2024/09/Serxwebun-ilk-4-sayfa.pdf” title=
“Serxwebün ilk 4 sayfa”